- yarı yapılmış
ныкъошIы
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
ev — is. 1) Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı 2) Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. N. Cumalı 3) mec. Aile Evine bağlı bir adam. 4) esk. Soy,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gezi — 1. is. 1) Ülkeler veya şehirler arasında yapılan uzun yolculuk, seyahat 2) Gezmek, görmek, eğlenmek amacıyla yapılan yolculuk 3) Gezilip hava alınacak yer 4) Gezinti yeri İnönü gezisi. Taksim gezisi. Birleşik Sözler gezi yazısı dış gezi çalışma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kehribar — is., Far. kehrubā 1) Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkoparan Önümdeki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kübik — sf., ği, Fr. cubique 1) Küp ve kesme biçiminde olan 2) Kübizm akımına uyularak yapılmış olan Kübik resim. Kübik yapı. 3) mat. Küp (II) biçiminde olan Birleşik Sözler yarı kübik … Çağatay Osmanlı Sözlük
mamul — sf., lü, Ar. maˁmūl Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek) Birleşik Sözler yarı mamul … Çağatay Osmanlı Sözlük
porselen — is., Fr. porcelaine 1) Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamuru 2) sf. Bu hamurdan yapılmış (tabak vb.) Maroken bir koltuğa uzanmış, beyaz porselenden bir pipoyu içiyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
son — sf. 1) Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. P. Safa 2) En arkada bulunan Son vagon. 3) Artık ondan ötesi veya başkası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
suluk — is., ğu 1) Öğrencilerin okula su götürdükleri kap 2) Kuş kafeslerinde su konan kap 3) Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişe — 1. is., Far. şīşe 1) İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu. S. F. Abasıyanık 2) sf. Bu kabın aldığı miktarda olan Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yonga — is. 1) Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga Ağaç yongası. Demir yongası. 2) bl. Milimetrik yüzeyler üzerinde on binlerce devre elemanından oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle… … Çağatay Osmanlı Sözlük